Yaşar Kemal

ESER: EBRU CEYLAN
METİN YAZARI: EBRU CEYLAN
SESLENDİREN: OZAN AKBABA
MÜZİK: EDİZ HAFIZOĞLU TEAM
SES TASARIM: EKİN ETİ, ZUHAL MÜZİK
MÜZİK MIX MASTERING: BERK KULA

Eser Ölçüsü 90x90 / Çerçeveli 110x110
Canvas, Yağlı Boya, Çerçeveli

BİLGİ: 
Yaşar Kemal, Türk edebiyatının en büyük yazarlarından biri olup, 1923’te Adana’nın Osmaniye ilçesinde doğmuş, Anadolu coğrafyasının sesi ve vicdanı olmuştur. Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan yazar, eserlerinde halkın yaşam mücadelesini, doğa ile iç içe geçen öykülerle birleştirerek sunar. Edebiyat hayatına gazetecilikle başlamış ve özellikle romanlarıyla evrensel bir üne kavuşmuştur. Onun eserleri, genellikle köylülerin yaşadığı zorlukları, toprak mücadelesini, feodal düzenin baskılarını, adaletsizlik ve yoksulluğu dile getirir. En önemli eseri “İnce Memed”, özgürlüğün ve başkaldırının destansı bir hikayesini anlatır. Romanları, yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında pek çok dile çevrilmiş ve sevilerek okunmuştur. Yaşar Kemal, sözlü kültürün birikimlerini modern edebiyatın estetik diliyle buluşturarak, Anadolu’nun yazılı hafızası olmuştur. 

SANATÇI GÖRÜŞÜ: 
Mehmet’in hikayesi üzerinden Yaşar Kemal’e baktığımda, onun dünyasında her karakter bir ağıt gibi sesleniyor. Anadolu’nun toprağından kopup gelen Mehmet, bu hikâyede yalnızca bir kişi değil; o, sömürülmüş halkın, yoksulluktan adaletsizliğe savrulan her insanın sembolü. Yaşar Kemal’in romanlarında olduğu gibi, Mehmet’in hayatı da direnişin ve umudun iç içe geçtiği bir yaşam mücadelesi. O toprak, Mehmet’i büyütmüş, ona hayaller kurdurmuş ama karşılığında onu ezmiş. Bu hikâyede Mehmet’in vurulması, feodal düzenin ya da modern sistemin insana verdiği kıymetin ne kadar az olduğunu hatırlatıyor. Mehmet, bir figür olarak Yaşar Kemal’in kahramanlarına çok benziyor: Sözü eksik kalan, adalet arayan, sonunda kaderin ağırlığına yenik düşen biri. Tabloda Mehmet’in yaşadığı yeri ve Mehmet’i Yaşar kemal olarak figürleştirdim. Yaşar Kemal’in dilindeki destansı anlatımı renklerle yansıtmak ana amacımdı.  Çorak sarı toprak, yükselen umutlar ama bir pencere içine sıkışmış, gökyüzünde bir bulut parçası, ama o bulut Mehmet’in omzunda ağırlaşan bir yük gibi. Ama her daim dönüş yolunda ki ev, başağın bereketi ve Anadolu insanın kabanı ile resmetmeyi tercih ettim. Sonuç olarak, Yaşar Kemal’in edebiyatındaki gerçekçilik ve halkın sesi olma çabası, Mehmet’in hikayesiyle tam anlamıyla örtüşüyor. Tablo, sadece Mehmet’in değil, bütün “Mehmetlerin yaşam mücadelesine bir saygı duruşu olurdu. Bu saygı, toprağın çığlığı ve halkın umudu arasında asılı kalırdı; tıpkı Yaşar Kemal’in eserlerinde olduğu gibi.