Orhan Veli

ESER: EBRU CEYLAN
METİN YAZARI: EBRU CEYLAN
SESLENDİREN: SARP AKKAYA
MÜZİK: EDİZ HAFIZOĞLU TEAM
SES TASARIM: EKİN ETİ, ZUHAL MÜZİK
MÜZİK MIX MASTERING: BERK KULA

Eser Ölçüsü 90x90 / Çerçeveli 110x110
Canvas, Yağlı Boya, Çerçeveli

BİLGİ:
Türk şairi ve yazarıdır, Garip akımının öncülerindendir. Orhan Veli, şiirlerinde halkın dilini ve gündelik yaşamı konu edinmiş, Türk şiirinde geleneksel biçimleri terk ederek yenilikçi bir üslup geliştirmiştir. "Garip", "Vazgeçtim", "Bütün Şiirleri" gibi eserleriyle tanınır. Kısa hayatı boyunca modern Türk şiirine büyük katkılar yapmıştır.

SANATÇI GÖRÜŞÜ:
Tablomda Orhan Veli’nin şiirlerine ve Garip Akımına duyduğum saygıyı, onun dilini ve edebiyatını tasvir ederek yansıtmaya çalıştım. Orhan Veli’nin şiirlerinde kullandığı sade, doğrudan ve bazen kendine seslenen bir dil anlayışını, tıpkı bir yürüyüş esnasında ya da bir yolculuğun ortasında yazıyormuş gibi bir tonda, kendisini dış dünyaya ve içsel gerçekliğe dair sorgulamalarla ifade etmesini göz önünde bulundurdum. Tabloyu yaratırken, Orhan Veli’nin şiirlerine özgü doğal bir akış ve sade bir anlatım tarzını izlemeye özen gösterdim. Tablomda arka planı ikiye böldüm, bir taraf beyaz diğer taraf siyah. Beyaz alan, Orhan Veli’nin şiirlerindeki saf ve sade anlatımın, doğallığın ve yaşamın en basit halinin temsilcisi gibi. Siyah alan ise onun şiirlerinde sıkça görülen karanlık tarafı, yalnızlık ve melankoliyi simgeliyor. Siyah bölümdeki parlak ay ve yıldızlar, Orhan Veli’nin şiirlerindeki doğal imgeleri ve evrenle kurduğu diyalogu betimlerken, aynı zamanda insanın içsel karanlıklarına da bir ışık tutuyor. Bu tasvirde, onun şiirlerindeki yalnızlık, dünya ile olan kopukluk, ama bir o kadar da huzurlu bir varoluş anlamını buluyor. Ay, o karanlık gecenin içinde bile varlığını gösteriyor; Orhan Veli’nin şiirlerinde olduğu gibi, bir anlamda karanlıkla, yalnızlıkla barışmış bir aydınlık. Tablonun tam ortasında, Orhan Veli’yi sarı ceketiyle kayık üzerinde kürek çekerken tasvir ettim. Kayık, onun şiirlerindeki yolculuk ve arayış temalarına atıfta bulunuyor. Kayık, bir yanda hayatın akışına sürüklenen insanı, diğer yanda ise bireysel bir mücadele içinde olan Orhan Veli’yi sembolize ediyor. Orhan Veli’nin kürek çekişi, bir nehirde ilerlemekten çok, şiirlerinde olduğu gibi kendi iç dünyasına doğru bir yolculuğu ifade ediyor. Onun yazıları, genellikle bireysel bir sorgulama, dilin sınırlarını zorlama ve varoluşun anlamını arama çabasıyla şekillenir. Beyaz bölgedeki alttan çıkan mavilikler, Orhan Veli’nin şiirlerinde görülen içsel dinginliğe, arayışa ve her şeyin basitliğine bir gönderme yapıyor. Siyah bölgedeki deniz üzerinde renkli çizgilerle balıkları resmettim. Balıklar, onun şiirlerinde sıkça yer bulan su, doğa ve yaşamın dönüşümü temalarını yansıtırken, denizin derinliklerinden çıkan renkli çizgiler de Orhan Veli’nin dilindeki derinliğe, gözlemlerine ve içsel dünyasına bir yolculuk yapıyor. Balıkların denizle bütünleşmesi, hayatla iç içe geçme arzusunu ifade ederken, kayıkla hareket eden Orhan Veli de bu sürekli değişim ve dönüşüm içindeki insanın haliyle bir bağ kuruyor. Tabloda Orhan Veli’nin edebi diline olan saygıyı, sade anlatımına, basitliğine, ama bir o kadar da derinliğine bir göndermeyle yansıttım. Orhan Veli’nin şiirlerinde sıklıkla karşılaştığımız doğa imgeleri, insanın yalnızlığı ve yaşamla olan diyalogları, kayıkta kürek çeken Orhan Veli’nin karakteriyle birleşerek hem içsel bir yolculuğu hem de dünyanın basit ama derin anlamını ortaya koyuyor. Bu eser, Orhan Veli’nin şiirlerindeki o doğallığı, sadeliği, aynı zamanda bir arayışı ve sorgulamayı görsel bir dille ifade etme çabasıdır.