Küçük İskender

 

 

 

 

 

 

 

ESER: EBRU CEYLAN
METİN YAZARI: EBRU CEYLAN
SESLENDİREN: ALTAN ERKEKLİ
MÜZİK: JEANNE PERI FOUCAULT
SES TASARIM: EKİN ETİ, ZUHAL MÜZİK
MÜZİK MIX & MASTERING: BERK KULA, EKİN ETİ

Eser Ölçüsü 90x90 / Çerçeveli 110x110
90x90 Canvas, Yağlı Boya, Çerçeveli

 

BİLGİ:
Küçük İskender (1964-2019), cesur ve isyankâr üslubuyla tanınan Türk şairdir. Aşk, yalnızlık, ölüm, toplumsal baskılar ve cinsellik gibi temaları işlediği lirik ama sert şiirleriyle Türk edebiyatında farklı bir yer edinmiştir. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bırakıp edebiyata yönelen şair, marjinallik konularında da etkili bir ses olmuştur. Öne çıkan eserleri arasında Erotika, Periler Ölürken Özür Diler ve Gözlerim Sığmıyor Yüzüme yer alır. Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü sahibidir ve Türk şiirinde başkaldırının simgelerinden biri olarak anılır.

SANATÇI GÖRÜŞÜ:
Bu tabloyu yaparken, Küçük İskender’in ruhunu ve dünyaya bakışını yansıttığımı hissediyorum. Onun cesur, melankolik ve marjinal yönlerini bu eserde ifade etmeye çalıştım. Kral tacı ve palyaço burunu, insanlara biçilen toplumsal rollerin ne kadar çelişkili olduğunu anlatıyor. Bazen kendimi hiçbir yere tam anlamıyla ait hissedemememden ilham aldım; bu figür de o duygunun görsel bir yansıması aslında. Arka plandaki karanlık ve o karanlığı delip geçen mum ışıkları… Bir yanıyla ölümün soğukluğunu, diğer yanıyla yaşamın inatçı ısrarını anlatmak istedim. Tıpkı İskender’in şiirlerindeki gibi, karanlığın içinde bile bir ışık, bir direniş olduğunu göstermek istedim. Figürün bakışlarındaki hüzün ve melankoli ise yalnızlık, dışlanmışlık ve sessiz bir isyanın ifadesi. Alt kısımda yer alan kıvrımlı şekiller... Kendi iç dünyamdaki karmaşayı, düzensiz ama bir o kadar da derin duyguların dışavurumunu temsil ediyor. Hayatın kaotik ama anlamlı akışını anlatmak istedim. Her detay, insanı derin bir yüzleşmeye davet ediyor: Kendinle, kimliğinle, hayata karşı duruşunla… Bu tabloyu yaparken hem Küçük İskender’in dizelerinden hem de onun yaşadığı çatışmalardan ilham aldım. Hem bireysel hem de toplumsal bir hikâye anlatmaya çalıştım. Belki sert, belki duygusal ama samimi bir karşılaşma olsun istedim. Bu tablo, benim onun dünyasına duyduğum hayranlığın ve kendi içsel yolculuğumun bir yansıması.