Attila İlhan

ESER: EBRU CEYLAN
METİN YAZARI: EBRU CEYLAN
SESLENDİREN: EZEL AKAY
MÜZİK: EDİZ HAFIZOĞLU TEAM
SES TASARIM: EKİN ETİ, ZUHAL MÜZİK
MÜZİK MIX MASTERING: BERK KULA

Eser Ölçüsü 90x90 / Çerçeveli 110x110
Canvas, Yağlı Boya, Çerçeveli

BİLGİ:
Türk şairi, yazar ve gazetecidir. Modern Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Eserlerinde bireysel özgürlük, toplumsal değişim ve aşk gibi temaları işler. "Benim Sinemalarım", "Efsane", "Sisler Bulvarı" gibi eserleriyle tanınır. Attilâ İlhan, edebiyat dünyasında edebi derinliği ve toplumsal duyarlılığıyla dikkat çeker.

SANATÇI GÖRÜŞÜ:
Attilâ İlhan’ın şiirlerinde gördüğümüz derinlik, romantizm ve insanın içsel dünyasına dokunan o naif ve güçlü bakış açısını, tablomda hem renk hem de çizimle yansıtmaya çalıştım. Tablomun genelinde bej tonlarını tercih ettim; çünkü Attilâ İlhan’ın şiirlerinde gördüğümüz hüzün ve arayış, bir tür sadeleşmiş bir dünyayı, duygu yoğunluğunun altına gizlenmiş zarif bir anlatımı çağrıştırıyor. Bej, onun o duygusal derinliğini, sükunetle yoğrulmuş isyanını ve bazen bir arayış bazen de bir kabullenişi simgeliyor. Attilâ İlhan’ı, gençliğini ve onun en çok hatırlanan, tanınan halini simgeleyen havalı saçlarıyla ve keten bej gömleğiyle resmettim. Onun gençlik yıllarındaki karizması, şiirlerindeki o güçlü, ama bir o kadar da duygusal anlatımına bir gönderme olarak figürünü canlandırmaya karar verdim. Gömleği ve saçları, onun romantik ve felsefi düşünce dünyasının temsili gibi; dışarıya yansıyan bir özgürlük, bir isyan ve aynı zamanda içsel bir derinlik. Arka planda, Attilâ İlhan’ın şiirlerinde çokça yer verdiği, yaşamı boyunca duyduğu sevgi ve hüzünlerle dolu insanları soyut bir şekilde tasvir ettim. Soyut çizimler, onun şiirlerinde gördüğümüz aşkı, kayıpları ve derin insan ilişkilerini sembolize ediyor. Bu soyut figürlerle Attilâ İlhan’ın dünyasına duyduğum saygıyı birleştirirken, aralarındaki bağları da bir kırmızı kurdeleyle belirledim. Bu kırmızı kurdele soyut bir kalp şekli oluşturdu. Kalp, sevginin ve duyguların simgesi olduğu gibi, Attilâ İlhan’ın şiirlerinde sürekli yankılanan, bazen tutkulu bazen de kırılgan olan aşkın bir yansıması. Metnimi yazarken, Attilâ İlhan’ın "Adım" şiirini kendime referans alarak, bugünden o şiire onun bakış açısıyla cevap verdim. "Artık hatıralara ihtiyaç duymadığımızı," çünkü onu zaten her anımızda, her düşüncemizde hissettiğimizi yazdım. Onun gibi bir şairin dünyasında, sevginin ve hatıraların her zaman var olduğunu, hatırlamak için geçmişe dönmeye gerek olmadığını belirttim. Sevmenin detaylarını, aşkın içindeki ince duyguları anlatırken, Attilâ İlhan’ın o romantik ve naif diline, kendime özgü bir şekilde yanıt verdim. Çünkü Atilla İlhan’ın şiirinde sevdanın tüm halleri vardır: Hem tutkulu hem hüzünlü hem de bir o kadar huzurlu. Tüm bu düşünceler ve imgeler, Attilâ İlhan’ın hayatına, şiirlerine ve dünya görüşüne olan derin saygımdan besleniyor. Onun edebi dilinin naifliğini ve tutkusunu, bu tablonun her bir detayında hem estetik hem de duygusal açıdan birleştirmeye çalıştım. Tablomda, Attilâ İlhan’a ve onun edebiyatına olan bağlılığımı, bir tür görsel şiirle ifade ettim. Her renk, her çizgi, onun dünyasında var olan her duygunun bir parçasıdır.