Teslim alma şu anda mevcut değil



Afife Jale
SESLENDİREN: KADRİYE KENTER
MÜZİK: CİHAT TAŞKIN
ESER: EBRU CEYLAN
METİN YAZARI: EBRU CEYLAN
SESLENDİREN: KADRİYE KENTER
MÜZİK: CİHAT TAŞKIN
SES TASARIM: EKİN ETİ, ZUHAL MÜZİK
MÜZİK MIX MASTERING: BERK KULA, EKİN ETİ
Eser Ölçüsü 100x100 / Çerçeveli 120x120
Canvas, Yağlı Boya, Çerçeveli
BİLGİ:
Afife Jale, Türkiye tiyatrosunun en önemli ve unutulmaz simalarından biridir. 1902 yılında doğan Afife, Osmanlı döneminde sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadın oyuncu olarak bilinir. Dönemin muhafazakar yapısı içinde kadınların sahneye çıkması yasakken, Afife Jale cesurca bu geleneği kırdı ve tiyatro dünyasına adım attı. 1919'da İstanbul Şehir Tiyatroları'nda "Yamalar" adlı oyunda "Emel" karakterini canlandırarak sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadın olarak tarihe geçti. Afife'nin bu ilk sahne deneyimi, ona zorlu bir hayatın kapısını araladı. Hem ailesi hem de dönemin devlet yetkilileri tarafından baskı ve yasaklamalarla karşılaştı; ancak tiyatroya olan tutkusundan asla vazgeçmedi. Yasaklar arttıkça gizli isimlerle sahneye çıkmaya çalıştı, ama sonunda sahneye çıkması yasaklandı. Bu dönemde yaşadığı baskılar ve sanatına olan hasreti, ruhsal sağlığını olumsuz etkiledi. Afife Jale’nin trajik hayat hikayesi, Türkiye tiyatro tarihinde büyük bir iz bıraktı. Onun anısına her yıl düzenlenen "Afife Tiyatro Ödülleri" Türkiye'deki en prestijli tiyatro ödüllerinden biri olarak kabul edilir.
SANATÇI GÖRÜŞÜ:
Afife Jale, Türkiye tiyatrosunun en cesur ve en kırılgan figürlerinden biri olarak sahneye adım atarken, aslında kadınların sanatta, toplumda ve kendi yaşamlarında var olma hakkı için bir yol açıyordu. Afife’nin hikayesi, sahnede bir kadın olarak var olmanın yasaklarla ve toplumsal önyargılarla kuşatıldığı bir dönemde, sahne ışıklarına adanmış bir hayatın direnişi ve bedelini anlatır. O, sahneye her çıkışında yalnızca bir karakteri değil, bir inancı, özgürlüğe duyulan derin bir özlemi canlandırıyordu. Afife’nin hikayesi, sanatın bir özgürlük manifestosu olabileceğini hatırlatır bize. O, kadınların sadece seyirci olarak değil, sahnede bir özne olarak var olması gerektiğini ilmek ilmek işleyen bir öncüdür. Yaşadığı zorluklara, toplumdan ve aileden gelen yasaklamalara rağmen, sahneden vazgeçmeyerek geride yalnızca bir kariyer değil, çağları aşan bir cesaret mirası bırakmıştır. Afife’nin göz ardı edilen ismi, her replikte ve sahne tozunda yankılanarak tiyatro dünyasının gölgelerinde gizlenmiş tüm kadınları temsil eder. Afife Jale, korkularına rağmen sahnede parlayan bir yıldız gibi, bize şunu söylediğini düşünürüm: "Varlığım bir protesto, adım ise kadınların özgürlüğüne açılan ilk sayfa."